Alanya’nın en sevilen 5 yeri

1.Kleopatra Plajı

1.Kleopatra Plajı
Kleopatra plajı Alanya’nın tarihi Yarım adasının Batısından Damlataş plajının bitimi ile hemen başlar ve 2 kilometrelik bir uzunluğuna sahiptir. Kleopatra plajı adını M.Ö.69 -M.Ö.30 yılları arasında yaşamış Antik Mısır‘ın son Helenistik kraliçesi Kleopatra’dan almıştır. Efsaneye göre Roma generali Antony , Alanya ve çevresini Mısır kraliçesi Kleopatra’ya hediye ettiğinde , Kleopatra her gün kale yamacında banyo yapmak için Kleopatra plajına inermiş. Aslında , Kleopatra’nın yüzmek istediğinde kullandığı ve kaleden direk olarak plaja giden bir tüneli varmış. Mısır Kraliçesi Kleopatra Akdenizde çıktığı her sefer sırasında Alanya’ya uğramış ve bu plajda denize girermiş.Kleopatra plajı; denizinin ve sahilinin altın renkli kumu olması, geniş bir sahil alanından oluşması ve berrak denizi 8-10 metreye kadar sığ olması başlıca özelliklerindendir.  Mavi bayraklıdır.

2.Alanya Klesi

2.Alanya Klesi
Alanya KalesiAntalya‘nın ilçesi Alanya’nın simgelerinden biri olan kale. Denizden 250 metreye kadar yükselen yarımada üzerinde bulunur. Surlarının uzunluğu 6.5 kilometreyi bulur.Kandeleri adıyla da bilinen Alanya yarımadasındaki yerleşim, Helenistik döneme kadar inmekle birlikte günümüze kalan tarihi dokusu 13. yüzyıl Selçuklu eseridir. Kale, 1221 yılında kenti alıp yeniden inşa ettiren Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. Kalenin 83 kulesi ve 140 burcu vardır. Ortaçağda surların içine yerleşmiş kentin su gereksinimi sağlamak üzere 1200’e yakın sarnıç yapılmıştır. Sarnıçların bir kısmı günümüzde de kullanılmaktadır. Surlar, planlı bir şekilde Ehmedek, İçkale, Adam Atacağı, Cilvarda burnu üstü, Arap Evliyası Burcu ve Esat Burcu’nu inerek Tophane ve Tersane’yi geçip Kızılkule’de son bulacak şekilde inşa edilmiş

3.Kilometrelerce Uzayan Masmavi Sahilleri

3.Kilometrelerce Uzayan Masmavi Sahilleri
Akdeniz’in en canlı turizm merkezlerinden Alanya, hemen kent merkezinde bulunan ve kilometrelerce uzanan kumsallara sahip .

4.Damlataş Plajı

4.Damlataş Plajı
Tarihi yarımadanın batısında, Damlataş Mağarası’nın önündeki kıyıdadır. Mavi Bayraklıdır. Deniz ve plaj kumdur. Kumsal sırtını yarımadanın eteklerine dayamıştır. Plajın yarımadaya doğru uzanan ve iri taşlardan oluşan küçük koyu Kleopatra adıyla anılır. Efsaneye göre Mısır Kraliçesi Kleopatra Akdeniz’de çıktığı bir sefer sırasında Alanya’ya uğramış ve bu koyda denize girmiştir. Kleopatra Koyu’nun özelliği suyunun berraklığıdır. Uzun bir yüzme parkuru arayanlar kıyı boyunca yarımadanın altındaki Fosforlu Mağara’ya gidilebilir. Deniz gözlüğü ile yüzüldüğünde balıkları ve deniz dibinin doğal güzelliklerini seyretmek söz konusudur. Plaja giriş ücretsiz, hizmetler ücretlidir.

5.Alanya Tersanesi

5.Alanya Tersanesi
Alanya tersanesi Anadolu Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubad’ın kenti almasından altı yıl sonra Kızılkule’nin yakınında 1228’de yapımına başlanmış ve bir yılda bitirilmiştir. Kemerli beş gözden oluşan tersanenin denize bakan cephesi 56.5 metre, derinliği 44 metredir. Tersane için seçilen yer, gün ışığından en fazla yararlanılacak şekilde planlanmıştır. Tersanenin giriş kapısındaki yazıt, Sultan Keykubat’ın armasını taşır ve rozetlerle süslüdür.Alanya Tersanesi, Selçukluların Akdeniz’deki ilk tersanesidir. Daha önce Karadeniz’de Sinop Tersanesini yaptıran Alaaddin Keykubat, Alanya Tersanesi ile “iki denizin sultanı” unvanını almıştır. Tersanenin bir yanında mescit öteki yanında muhafız odası bulunur. Gözlerden birinde de zaman içinde körlenmiş bir kuyu vardır. Denizden teknelerle ya da Kızılkule’nin yanındaki surlardan yürüyerek ulaşılan Tersane’ye giriş ücretsizdir.

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked *